Sayman’dan ‘Filenin Sultanları İyi Sinyaller Verdi’

2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında Dominik Cumhuriyeti önüne çıkan Filenin Sultanları ilk sette adeta korku filmi çekse de 2. setten itibaren kalite ve ağırlığını net hissettirip rakibini 3-1 ile geçip Paris biletini aldı.
Sakatlıklar ve ortada yaratılan olumsuz hava kuşkusuz Kızlarımızı rahatsız edip huzurlarını kaçırıyor. Lüzumsuz eleştirileri turnuva sonrasına ertelemek ve şu anda onlara moral ve güven aşılamalıyız. Bugün Zehra’nın geri dönüşü çok olumlu etki yaptı takım üzerinde. Saha çıkması bile yetti Zehra’nın. Güler yüzü, smaçları ve blokları ile ‘Geri döndüm’ dedi. Maça eleştiriler nedeniyle tedirgin başlayan İlkin istediği oyunu ilk sette ortaya koyamadı. Her yere yetişmeye çalıştı ama olmadı. Kaybedilen set sonrası silkelenen Filenin Sultanları nasıl bir Voleybol Takımı olduklarını hatırlayınca maç kısa sürdü. Martinez 20 ve Jineiry 21 sayı üretti. Bizde ise Vargas 31 Eda 14 sayı ile oynadı. Vargas çok formda çünkü kendini turnuvaya çok iyi hazırlamış. O kadar benimsemiş ve sahiplenmiş ki Ay-Yıldızlı formayı. Bu kadar karakterli bir ismin kadromuzda olması büyük şans. Gerçi bu şansı sağladığımız imkanlarla kendimiz yarattık. Süreç çok iyi yönetildi. Yani hayatta hiç bir şey tesadüf değildir.
Kazansak da henüz net ritmimizi bulmuş değiliz. Her geçen gün üstüne koyarak devam edeceğiz. İtalya maçının konsantrasyonu başka olacaktır ve o maçı çok daha iyi oynarız tahminimce. Özellikle kazanabilirsek liderliğin keyfini yaşayacağız. İtalya tabi ki çok formda ve iyi Voleybol oynuyor. Ancak derbi maçlar daha fazla emek verenin kazandığı maçlardır. İtalya’dan çok daha fazla kazanmayı istememiz ve sakin kalabilmemiz gerek. Çok iyi bir Koç’a sahibiz. Daha ne olsun?
İlk sette iki pasörümüz de epey aksadı. Pas trafiğimiz, top karşılamamız, bloklarımız tatminkar değildi. Çok telaşlı ve çözümden uzaktık. Yani seti kazanmamız için hiç bir nedenimiz yoktu. 2. sette Ebrar’ın verdiği katkı Vargas’ı da rahatlattı. ‘Vargas’ı tut maçı kazan’ psikolojisinde olan Dominik Cumhuriyeti düzelen pas trafiğimiz, arka alanda özellikle İlkin’in çıkardığı toplar ve Hande’nin de devreye girmesi ile özgüvenimiz yerine geldi. Geçtiğimiz günlerde Santarelli’nin doğru kadro seçimi yaptığını yazmıştım ve İlkin-Meliha ikilisinin arka alan savunması için doğru tercihler olduğunu belirtmiştim. İlkin 2.setten itibaren çok önemli dokunuşlar yaptı. Geri dönüşte büyük katkısı oldu. Birlikte oynamaya alıştıkça bu kadro daha iyi oynayacaktır. Biraz sabır gerekli. Ayrıca bildiğim kadarıyla üst üste 3 turnuvayı şampiyon bitiren başka bir ülke yok. Yani Milletler Ligi, Avrupa Şampiyonası ve Dünya Şampiyonası. Bu kızlar bunu başardılar. Bundan sonra egale edebilecek bir ülke çıkar mı göreceğiz. Bunlar çok zor işler. Ancak her şampiyon bunu sürekli kılamadı. Tüm şampiyonlar sonraki turnuvalarda tökezledi. Çok normal çünkü sakatlıklar, jenerasyon değişimleri, Koç değişimleri ve günlük performanslar etkili oldu ve olacak da. Bu turnuvada beklediğimiz dereceyi alamamak bizi çok kötü bir duruma sokmaz. Öncelikle rakiplere saygılı olmak gerek. Bizim ayarımız ve kalitemizde bir çok takım var. Bunu unutmamalıyız. Ayrıca 2-3 oyuncunun dışında genç bir takımız ve yıllarca birlikte oynayıp daha da gelişeceğiz. Yeter ki Santarelli’yi başka bir ülkeye kaptırmayalım !
Kritik konu şu. Pazar günü İtalya ile oynadıktan sonra çeyrek finaldeki rakibimiz belli olacak. Sporun doğasında bazen rakibi seçmek gerekebilir. Çok ters gelen güçlü bir takım yerine daha uygun bir rakip tercih edilebilir. Sonuçta madalya maçı oynamak için Paris’teki ilk maç çok değerli. Eminim ki teknik ekip bu konuda çok yoğun hesaplar içindedir. Bizim için hayırlısı ne ise olsun.
Sevgilerimle
SAYMAN-FOTOSPOR