Sayman’dan ‘Renkli Finalin Sevineni Fenerbahçe Opet Oldu’
Vodafone Sultanlar Ligi final serisinde Eczacıbaşı Dynavit’i 5. maçta set vermeden yenen Fenerbahçe Opet üst üste 2. ve toplamda 7. şampiyonluğa imza attı.
Uzun süreli Zoran Terzic Koçluğu sonrası Ana Christina, Melissa Vargas ve Arina Fedorovtseva gibi genç yetenekleri Fenerbahçe’ye kazandırması ile işin rengi değişmişti. Eğer Terzic transfer ve oyuncu geliştirme gibi çok önemli iki misyonun yanına biraz da maç yönetebilmeyi ekleyebilse 10 sene daha Fenerbahçe Opet’te kalabilirdi. Ancak müthiş bir sessiz izleyici olarak hayata devam etmek isteyince yollar ayrılmıştı. İtalyan Koç hegamonyası içindeki daha sakin ve en üst düzeye yaklaşmaya çalışan Koç Lavarini ile oldukça iyi bir sezon geçiren Fenerbahçe Opet Avrupa’da beklediğini bulamadı ama Türkiye’de kupaları toparladı. Bugün maç sonu röportajda Başkan Ali Koç bu duruma değinip ‘Aslında biraz buruk durumdayız çünkü bu kadroyu Avrupa şampiyonu olsun diye kurmuştuk’ dedi ve hedefin bitmediğini ve önümüzdeki sezon bunu başarmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. İtalya ligi finalini izleyenler Koç katkısının önemini daha iyi anlayabilir. Barbolini-Santarelli savaşı müthiş seviyede. Finalde Egonu ve takımı yok ama Barbolini ve Antropova var. İki Koç da takımını çok iyi yönetiyor. Yani Fenerbahçe inanılmaz yatırım yaptığı branşta Avrupa’yı 1. hedef görüyorsa bu vizyon zenginliğidir. 19-20 yaşındaki Ana Christina ve Arina Fedorovtseva ile aleme kafa tutmak büyük başarı. Vargas ve Ana Christina sezon içinde önemli bölümlerde olmasa da Fenerbahçe 2 kupa ile sezonu tamamladı. Maça dokunuşu çok az olan Lavarini en azından olumsuz etki yapmadı ve işi oluruna bırakıp mutlu bir takım yarattı.
Eczacıbaşı açısından bakarsak bütçe ve oyuncu kalitesi bazında Fenerbahçe’den daha zayıf olmalarına rağmen çok iyi final serisi oynayıp şampiyonluk şansını son maça taşıdılar. Bu gece deplasman stres yönetiminde başarılı olamayınca maça hiç ortak olamadılar. Maça doğru ilk altı ile başlamalarına rağmen karşılarında belki de sezonun en iyi savunmasını yapan Fenerbahçe Opet’e hücum edemediler. Eczacıbaşı’nın en kritik oyuncusu Hande Baladın’ı ikili bloklar ile tamamen etkisiz hale getirdiler. Sarı-lacivertliler ilk kez bu kadar yoğun savunma konsantresine sahip olunca Eczacıbaşı sadece son sette Fenerbahçe’ye rakip olabildi. Son sette de 24-22’den çok kötü oynayıp maçı vermeleri büyük hüsran oldu. İlk iki sette zaten ortada olmayan Eczacıbaşı, Vornkova-Gray ve Elif-Naz değişimi ile ivme yakalasa da sonunu getiremedi. Naz oldukça iyi bir maç çıkarırken Elif’in strese kurban gittiğini tahmin ediyorum. İlk sette Stevanovic etkiliydi ama devam gelmedi. Beyza değişimi de büyük etki yaratmadı. Sadece Boskovic’in eline bakınca sonuç hüsran olabiliyor. Boskovic de insan ve her aldığı topu öldürmesi mümkün değil. Lavarini savunma bazında takımı çok iyi hazırlamış. Hücumda zaten Fenerbahçe takımına ‘Şunu yap bunu yap’ demeye gerek yok çünkü çoğu zaten Koç gibi düşünebiliyor.
Özetle final için Eczacıbaşı çok direndi ama Fenerbahçe yıldızları ile normal bir şampiyonluk kazandı diyebiliriz. Voleybol seyircisi sezon boyunca çok elit ve harika destek veren taraftı. Ailece maça gelinmesi o kadar değerli ki..
Anlayamadığımız nedenlerden muhteşem Basketbol şubesini bir anda kapatan Eczacıbaşı hala Voleybol’da müthiş istikrarını sürdürüyor. Şampiyon olamamak kulüplerin başarısız olduğunu göstermez. Yetiştirdikleri oyncular ve Liglere kattıkları değer müthiş. Yetiştirdikleri oyuncular ile tüm milli takımları domine ediyorlar. Yani iyi ki Eczacıbaşı Kulübü var.
Tek hedefi 1 numara olan Fenerbahçe’ye de ayrı şapka çıkarmak gerek. Şartlar ne olursa olsun onlar hep en üst seviyeyi korumaya ve geliştirmeye çalışıyorlar. İşte bu yüzden Eczacıbaşı-Fenerbahçe rekabeti çok değerli. Umarım önümüzdeki sezon 3 takım ile mücadele edeceğimiz CEV Şampiyonlar Ligini kupa ile tamamlarız. Şampiyon Fenerbahçe Opet ve finali kaybeden Eczacıbaşı Dynavit’e kocaman alkış. Kadınların üst düzey spor yapmasına verdikleri değer anlatılamaz…Teşekkürler…
