Sayman’dan Mini, Eczacıbaşı Dynavit-Igor Gorgonzola Novara Maçı Yorumu
Eczacıbaşı Dynavit, CEV Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında Igor Gorgonzola Novara’yı konuk etti ama maç içinde güçlü rakibine hiç yaşam şansı vermedi.
İstanbul’a son şansını kullanıp finalist olmak için gelen İtalyan ekibi ilk setin büyük bölümünde iyi oynayıp seti de önde götürse de Boskovic ve Voronkova’nın öldürücü bitirişlerine engel olamadı. Maja ilk sette özellikle Boskovic’i arayıp oyuna sokmaya çalışırken Voronkova tüm beklenmeyen pozisyonlarda smaç vurmadı ve adeta çivi çaktı. Ebrar ilk sette Novara’nın en etkili ismi olsa da maç boyunca belki de sezonun en iyi arka alan savunmasını yapan Eczacıbaşı karşısında teslim oldu. Biraz da Milli Takımda beraber oynadığı arkadaşlarına karşı duygusal anlar yaşaması ya da transfer olduğu Rus ekibine gitmeden önce efsane bir final ile veda etme stresi pahalıya patladı. Çünkü Ebrar bir çok topu dışarı vurdu.
İlk seti zor da olsa kazanıp moral bulan Eczacıbaşı 2. sette rakibini sürklase etti. Setin ilk yarısından itibaren çift hanelere çıkan fark tamamen Eczacıbaşı arka alan savunmasının başarısı ve devamında gelen blokların caydırıcılığı ile gelişen pozisyonlardan kaynaklandı. Boskovic ve Voronkova belki de kariyerleri boyunca bu kadar çok arka alan savunma katkısı vermemişlerdir. Keza Simge maç boyunca inanılmaz oynadı. Beklenmediği kadar çok servis kaçırsa da Hande ilk set başta olmak üzere çok iyi oynadı. Maja’nın önderliğinde hücumda etkisini gittikçe arttıran Eczacıbaşı Dynavit, Koç Lavarini’nin setten umudunu kesip yedeklere dönmesi ile 2. seti de kazanıp ivmeyi tamamen eline geçirdi. Genelde güçlü bir hücum takımı olan Eczacıbaşı bu akşam bence savunması ile maçı kazanan taraf oldu. Hem bloklar ve hem de arka alanda çok inanılmaz topları çıkarıp ekstra hücumlar yakalayan Eczacıbaşı müthiş emek verdiği maçı bileğinin hakkı ile 3-0 kazanmayı başarıp 1 numaralı kupanın ilk finalisti oldu.
Koç Ferhat Akbaş, yabancı hayranlığının zirve yaptığı yıllarda Türk oyunculara yaptığı yatırım ve maç içindeki sakin dokunuşları ile geleceğin A Milli Takım Koçu olma iddiasını kanıtladı.
Bu arada sakin,soğuk ama incitici dokunuşların prensesi Voronkova bugüne dek ülkemize gelen ve en öldürücü darbeleri vurup buna rağmen mütevazi kalan yabancılardan biri oldu. Hiç geri vitesi olmayan Voronkova hem hücum ve hem de savunmadaki gayreti ile gecenin bence yıldızı oldu. Maç yıldızlığı sadece alınan sayı ile ölçülemez, bu büyük hatadır. O yüzden Voronkova dedim. Ancak Boskovic de inanılmaz bir konsantre ile arka alanda çok top çıkardı. Bu da Eczacıbaşı’nın bir yıldızlar topluluğu değil, aslında müthiş bir emek takımı olduğunun kanıtıydı. Lige bu kadar çok Türk oyuncu kazandıran başka bir kulüp yok gördüğüm kadarıyla.. Yani son 45 yılda !!!
Eski Basketbolcu ve Koç olmama rağmen Voleybol tutkumu hiç bir zaman içimden atamadım. Basketbola nazaran salona çok daha fazla gittiğim doğrudur. Kızımı bir çok teklife rağmen Basketbola vermeyip Voleybolcu yaptım. Bugün maçı beraber izleyip büyük gurur duyduk.
Teşekkürler Ferhat Koç, Teşekkürler Eczacıbaşı…
SAYMAN