Sayman’dan Fenerbahçe Beko-Anadolu Efes Maç Analizi
Ataşehir’de çok sıra dışı bir gece yaşadık. Uzun yıllardır süregelen ezeli rekabetin kritik virajında karşılaşan Fenerbahçe Beko-Anadolu Efes yarı final ilk karşılaşması her şeyi ile tarihe geçti. Yeni kadro olmasına rağmen çok çabuk uyum sağlayıp egosuz bir takım haline gelen Fenerbahçe Beko, ilk periyot zorlandıktan sonra bir anda turbo takınca Efes’in yanından ışık hızı ile geçip gitti ve ufukta kaybolup gitti. Efes uzun süre aradı ama bulamadı çünkü 1. vitesten yukarı gidememişti !
Özellikle Türk oyuncularını sezon boyunca genç takım oyuncusu muamelesi ile karşı karşıya bırakıp, onları tamamen kaybeden Ataman trenin kaçtığını çok geç fark etti ama iş işten çoktan geçmişti bile. İşin dün gece oynanan Basketbol ile ilgisi yok. Sezon devam ederken Panathinaikos görüşmeleri basına yansıyan ve doğrulanan Ataman’ın Kulüpten ayrılacağı zaten belliydi. Ama Atina’ya gitmesi, basına düşen Panathinaikos olası transferleri, Pana Başkanının demeçleri işi anlamsız bir kaos haline soktu. Efes cephesinde ise farklı Koçlar ile görüşülmesi, olası oyuncu isimleri, kalacak-gidecek oyuncuların tartışması takımı çok olumsuz yönde etkiledi. Zaten kadro mimarisinin çok kötü yapıldığı bir sezonda işler daha da kötüye gitti. Euroleague’de çok kötü geçen sezona Türkiye Ligi normal sezon başarısızlığı da eklenince kulüp büyük yara aldı. Oyuncuların suratlarındaki ifadesizlik bunun kanıtı zaten. Tarihinde belki de ilk kez normal sezonda bu kadar çok yenilgi alan bir takım ortaya çıktı. Görünen şeylerin önlemlerinin bir türlü alınamaması dün geceki faciayı ortaya koydu. Takımlar bazen çok ağır yenilgiler alabilirler. Gün meselesi. Ama Efes’in ruhu yok gibiydi dün gece. Türkiye BasketbolSüper Liginde ilk kez yarı finalde 42 sayı fark ile kaybeden bir takım ortaya çıktı. Bu takımın Kulüp ve taraftara böyle bir maç yaşatma hakkı olmadığını düşünüyorum. Kendi kendine organize olup SOLD OUT adedini efsane haline getiren Efes taraftarları bir çok şeyi yaşamayı hak etmedi.
Maçın konuşulabilecek bir yönü yok. Sadece iki takımın bir kaç istatistiğini söyleyip konuyu kapatacağım. 108 sayı yiyen bir Efes takımı hatırlıyor musunuz Türkiye Liginde?, rakibine 32 asist yaptıran bir Efes takımı hatırlıyor musunuz?
Fenerbahçe 35 ribaunt, Efes 25 ribaunt, Fenerbahçe 32 asist Efes 12 asist, Fenerbahçe’de 7 oyuncu çift hanelerde skor üretirken Efes’te sadece 3 oyuncu, Fenerbahçe 3 sayılık atışlarda 31/17, Efes 19/4. Efes’in üstün olduğu yegane göze batan istatistik top kaybında 18-14 avantajlı olmasıydı. Boyalı alan sayılarında ise Fenerbahçe 48, Efes 24 sayı üretmiş. A Takım-BGL Takımı maç istatistiği gibi.
Bu galibiyet sonrası Fenerbahçe’nin kafasının tavana çarpmayacağını ve önümüzdeki maça aynı ciddiyet ile çıkacağını tahmin edebiliyoruz. Ama Efes’in şapkayı önüne koyup 50 kez düşünmesi gerek ‘Biz nerede hata yaptık’ diye. Yıllardır Efes’te ve Türkiye’de bir çok ilki yaşatan kadro dün geceki tarifi olmayan hezimeti yaşatıp sınıfta kaldı. İyi yapılan bir çok şey zamanla unutulacak ama bu maç akıllardan muhtemelen hiç çıkmayacak çünkü tarihe geçen bir istatistik ortaya çıktı. Bence Ataman-Efes ayrılığı netleştiğinde yollar ayrılmalı ve Yakup Sekizkök işin başına geçmeliydi sezon sonuna kadar. 2 tarafında farklı kulüp ve Koçlar ile görüşüp oyuncu ve Koç isimlerinin havada uçuştuğu bir ortamda oyunculardan çok fazla şey beklemek de haksızlık olurdu. Efes belki silkinip turu geçer, bilemiyorum. Ancak yaşattıkları gece asla hafızalardan silinmeyecek. Bu arada Fenerbahçe sanmayın ki çok ekstra şeyler yaptı. Sadece hazırlığı iyi yapan, sahada elinden gelen şeyleri en iyi düzeyde yapan, motivasyon ve inanç olarak bir Efes-Fenerbahçe maçı olduğunun farkında olan bir Fenerbahçe Beko vardı sahada. Karşısında da hiç bir şey yapmayan bir Efes takımı. Hedefi olan ve hedefi olmayan 2 takımın maçı gibiydi !
Itoudis ve Fenerbahçe Beko’yu kutluyor ve Efes Takımının da kendine gelmesini umuyorum.
SAYMAN
