Vakıfbank’ın yıldız pasörü Cansu Özbay, CEV Şampiyonlar Ligi yarı finalinde 3 Türk takımın olması ve Fenerbahçe Opet ile final yolunda karşılaşacak olmalarıyla ilgili 4Bir4Bir’den Hakan Eyüpoğlu’na konuştu.
“Santarelli İçin Heyecanlıyım”
Vakıfbank’ın milli pasörü Cansu Özbay, 3 Türk takımının yer alacağı CEV Şampiyonlar Ligi yarı finali öncesi özel açıklamalarda bulundu.
Cansu, “Bu sezon çok zorlu bir yarı final serisi bizi bekliyor. Çünkü onlar gerçekten çok iyi oynuyor.” ifadelerini kullandı.
– Beş kupalı bir sezonun ardından aslında umduğunuz gibi bir sezon açılışı olmadı sizi adınıza! Sezonun en kritik dönemindeyiz yine! Takım olarak şu anda nasılsınız?
Geçen sezon beş kupa kazandık. Bizim için efsane sezon oldu. Ama dediğiniz gibi bu sezona iyi başlayamadık. Sezon başında Fenerbahçe’ye karşı bir Şampiyonlar Kupası maçı oynadık ve kaybettik. Daha yeni toplanmıştık. Ama sezon ortasında Dünya Şampiyonası’nı da finalde kaybettik. Bence VakıfBank’ın her zaman olması gereken yer finaller ama tabii ki biz o kadar alıştık ki her finali kazanmaya bizim için istediğimiz sonuç olmadı. Biz daha yeni bir takımız ve yeni oluştuk. Gerçekten yeni bir takımın bir araya gelip kupaları kazanması çok kolay değil. Biz geçen yıl beş kupayı kazandığımızda da üçüncü yılımızdı aynı takımla beraber! Bunu her zaman her yerde söylüyorum. O yüzden önümüzde çok kritik bir süreç var. En önemli maçlarımızı oynayacağız. Sezon başına göre şu an takımın durumunun çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. O yüzden üç kupa hedefimiz var. Onları kazanabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.
“3 KUPAYI KAZANACAK GÜÇ VAR”
– VakıfBank’ın şu anda hedefinde üç kupa var. Üç kupayı da kazanabilecek misiniz?
Bunu kazanacak gücümüzün olduğunu tabii ki hissediyorum. Çünkü teker teker baktığınızda takımımızda herkes çok iyi oyuncu. Herkes ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor ve herkesin çok önemli başarıları var. Ama bir araya geldiğimiz zaman bunu yapabileceğimize inanıyorum. Takım oyunuyla beraber çok çalışarak, ne yapmamız gerektiğini bilerek oynamamız gerekiyor. Bu sezonki rakiplerimiz gerçekten çok güçlü. Ama bunu yapabilecek gücümüz olduğuna gerçekten inanıyorum.
“F.BAHÇE OPET GERÇEKTEN İYİ OYNUYOR”
– Geçen sezon Fenerbahçe Opet ile yarı final eşleşmesi Altın Set’e gitmişti. Bu sezon nasıl bir eşleşme bekliyorsun?
Bu sezon çok zorlu bir yarı final serisi bizi bekliyor. Çünkü onlar gerçekten çok iyi oynuyorlar. Takım olarak çok güçlü bir ekip oldular. Ama maç oynanmadan hiçbir zaman belli olmuyor. O yüzden biz yine o sahaya çıkıp, o maçları kazanabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Ben yine eminim ki çok güzel maçlar izleteceğiz.
“İNŞALLAH TÜRK FİNALİ İZLERİZ”
– Sonunda CEV Şampiyonlar Ligi’nde bir Türk finali izleyebilecek miyiz?
Gerçekten orada olmayı çok istiyoruz. İnşallah iki Türk takımı olur ve Türk finali izleriz. Ülkemiz adına müthiş bir gurur olacağına inanıyorum. Ve Türk takımlarının bunu başarabilecek gücünün olduğuna da inanıyorum.
– Gabi Guimaraes’in kaptanlığı hakkında ne söylersin?
Gabi’nin kaptanlığının inanılmaz olduğunu düşünüyorum. Hem saha içinde lider bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Ama ben ayrıca saha dışına da değinmek istiyorum. Saha dışında da hepimize ayrı ayrı çok yardımcı oluyor. Her zaman yanımızda olduğunu biliyoruz. Ve her şeyi çekinmeden paylaşabiliyoruz. Bu zamana kadar VakıfBank’ın kaptanları her zaman böyle oldu. Gözde Abla olsun, Melis olsun. Şimdi de Gabi aynı şekilde! Onun gibi bir kaptana sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Çünkü gerçekten kolay bir iş değil. Herkesle ayrı ayrı ilgilenmek zorunda! Giovanni’yle de aynı şekilde! O yüzden onu tebrik ediyorum.
– Mental olarak kendini geliştirdiğini düşünüyor musun?
Tabii ki insanlar dışarıdan yorum yapabiliyor. Herkesin ayrı bir görüşü var. Ben sahada mental olarak daha güçlü olduğumu düşünüyorum. Pasör olarak sahada yaptığımız için çok kolay değil. Çünkü sahada altı kişiyle beraber hepsini düşünmek zorundasın. Taktiği düşünmek zorundasın. Aynı zamanda antrenörle çok iyi bir iletişim olması gerekiyor. Zaman zaman oyunun bazı anlarında biz de düşebiliyoruz ama ben şu an kendimi mental olarak çok daha güçlü hissediyorum.
“SOSYAL MEDYAYI ÇOK OKUYORDUM”
– Sosyal medyada senin hakkında yazılanları okuyor musun? Sizleri etkiliyordur muhtemelen!
Yalan söylemeyeceğim, öncesinde çok okuyordum. Çok güzel yorumlar da oluyor, bizi negatif kötü etkileyecek yorumlar da oluyor. O yüzden ben iyi oynadığım maçtan sonra da okumuyorum ya da istediğim gibi gitmediği bir maçtan sonra da okumuyorum. Çünkü önemli olan benim antrenörümün ne düşündüğüdür. Ya da takım arkadaşlarımla düşündüklerimiz! Dışarıdaki insanların bizim desteklemesi gerçekten müthiş. Bize olan ilgi çok hoşuma gidiyor ama tabii ki de etkilenmemek mümkün değil. Çok acımazsız yorumlar da olabiliyor. O yüzden ben okumamayı tercih ediyorum.
– Cansu Özbay kendi oyunu anlayışını nasıl tanımlar?
Teknik olarak ben çok güçlü bir pasörüm. Zaten bunu herkes biliyor. Attığım HigBall’lar sahanın neresinde olursa olsun, onları çok iyi yaptığımı düşünüyorum. Asla pes etmeyen asla vazgeçmeyen bir oyuncuyum. Takımı ne olursa olsun ateşleyen bir oyuncuyum. Çünkü teknik olarak sahada her zaman her şey değişebiliyor. Aldığımız manşete göre, karşı rakibe göre oyun taktiğimiz her zaman değişebiliyor. Bunun için de her zaman değişime hazır olmak gerekiyor.
– Pasörler oyun kurmada yüzde 100 özgür değiller. Maç öncesi teknik ekiple hazırlanan oyun planına da sadık kalmalılar. Bu dengeyi sağlamak zor mu?
Her maçtan önce rakibi analiz edip, ona göre bir oyun planı çıkarıyoruz. Ama bu oyun içinde çok fazla değişiyor. Çünkü her takımın da bize uyguladığı ayrı bir taktik olduğu için hemen maçın başında antrenörle konuşup ona göre taktiğimizi değiştiriyoruz. Maçta çok değişen oluyor. Tabii ki bu kolay olmuyor. Uygulandığın taktiği bazı takımlar yapmana izin vermiyor. O yüzden çok değişken olduğu için genelde Giovanni ve Saim Ağabey’le beraber bunu değiştirmeye çalışıyoruz.
“ÇOK YETENEKLİ OLMAK ŞART”
– Cansu Özbay, işler yolunda gitmediğinde bu durumu nasıl yönetiyor?
Benim oynadığım oyun takıma çok bağlı bir oyun. Hepimiz birbirimizi çok fazla etkiliyoruz. Ama bir pasör olarak en çok ayakta durması gereken ve oyunda neyin kötü gittiğini anlayıp reaksiyon vermesi gereken ilk kişi olduğunu düşünüyorum. O yüzden ben de genel olarak işler kötü gittiği zaman en çok top öldüren ismi ve nerede düşük blok varsa oraya göre taktik kuruyorum. Gerçekten bu çok kolay olmuyor.
– Pasörlerin başarılı olmak için geliştirmesi gereken en önemli beceri ve teknikler neler?
Teknik olarak bu seviyede olabilmek için çok yetenekli olmak gerekiyor. Bu seviyeye geldikten sonra en önemli şeyin mental güç olduğuna inanıyorum. Çünkü o sahada gerçekten kritik anlarda el yakan toplarda, doğru kararı verip, doğru şekilde atmak çok önemli! Bence en önemli şey oyunu çok iyi okuyup, çünkü bu seviyede en önemli şey bu! Bu yüzden daha iyi organize etmek gerekiyor.
“SANTARELLI İÇİN HEYECANLIYIM”
– Milli Takım’da artık Santarelli’yle çalışacaksın. Profesyonel kariyerinden Giovanni Guidetti’ten farklı biriyle çalışacak olmak sana ne hissettiriyor?
VakıfBank’a ilk geldiğimiz günden bu yana Giovanni’yle çalışıyorum. Aynı zamanda Milli Takım’da da onunla çalışıyordum. Benim için Giovanni’yle çalışmak çok gurur verici bir şey. Gerçekten kendisiyle uzun yıllardır çalıştığım ve çalışabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Aynı zamanda şu anda Milli Takım’da Santarelli’yle çalışabileceğim için de çok heyecanlıyım. Çünkü başka bir antrenörle kendimi çok merak ediyorum. Nasıl olacağını neler öğrenebileceğimi çok merak ediyorum. Eminim ki bana çok şey katacağına inanıyorum. Giovanni’ye de buradan bana kattıkları için çok teşekkür ediyorum ama tabii ki Milli Takım için çok heyecanlıyım.
FANATİK