Fenerbahçe önce kabusu sonra ışığı gördü
Euroleague’de üst üste 5 maçta yenilip liderliği kaybeden Fenerbahçe Beko çok kritik Panathinaikos deplasmanında ortaya kötü bir Basketbol koyup kazanamaz havası verse de normal sürenin sonunda ve uzatma dakikalarında Nigel Hayes’in Ordinaryus Profesör kimliğine bürünüp ortaya koyduğu müthiş Basketbol ile 94-88 kazanmayı başardı ve Panathinaikos’u kaderi ile baş başa bıraktı.
Aslında maçın ilk periyotu hariç kontrol ve üstünlük Panathinaikos’taydı. Paris Lee ve Nate Walters’ın direksiyonda başarılı olduğu gecede Bacon da kendisini hatırlatan bir Basketbol sununca Yunan ekibi toparlandığını ve maça çok konsantre olduğunu gösterdi. Adam değişme savunmasında maçın çok büyük bölümünde oldukça başarısız olup uzunların faullerinin artması ve kolay yenen boyalı alan içi Basketleri ile hep kaçan Panathinaikos’u yakalamaya çalışan bir Fenerbahçe görüntüsü oluştu. Halbuki ligin ilk yarısında Fenerbahçe rakibini 30 sayı farkla yenmişti. Itoudis adam değişme savunmasına bir türlü çare bulamazken Booker’ın savunmada çok yumuşak olması nedeniyle boyalı alanın kapatılamamasını sadece izledi. Panathinaikos takım halinde kenetlenip maçı kazanmak için her şeyini ortaya koyarken Fenerbahçe bu görüntünün çok uzağında kaldı. İlk yarı sonunda 39-36 ev sahibi ekip önde gitti soyunma odasına. Bacon ilk yarıdan oyuna ağırlığını koymuştu bile.
2.yarı Fenerbahçe toparlar derken daha da tuhaf oynayan şaşkın bir Fenerbahçe vardı sahada. Itoudis doğru 5’i bulamazken uzunlar da teker teker faul adetlerini arttırıp kenara geldi. Calathes çok gayret etti ekstra isimleri oyunun içine sokabilmek için. Bacon bir türlü durdurulamadı. Ponitka iyice maçın içine dahil oldu. 59-51’lik 3. periyot skoru kırmızı alarm anlamına geliyordu. Carsen Edwars devreye girip geri dönüşü başlattı. Yavaş yavaş savunma ribauntlarını alıp hücumda Edwars,Guduric ve Booker ile dış atışlar gelmeye başlayınca maçın seyri değişmeye başladı. Panathinaikos Bacon’ı kullanamazken Fenerbahçe Gudaitis’e epey faul yapıp çizgiye getirdi. Hem yüzde olarak ürkütmeyen Gudaitis iyi bir seçim oldu, hem de Bacon başta olmak üzere diğer atıcılar da devre dışı kalmış oldular. Son 35 saniyeye 5 sayı önde giren Yunan ekibi Edwars ve Nigel Hayes’den yediği sayılar ile şok olunca maç 78-78 ile uzatmaya gitti.
Uzatma başlamadan Panathinaikos’un kaybettiği özellikle Koç Radonjic’in surat ifadesi ile belli olmuştu bile. Bir Koç boş boş yere bakıyorsa oyuncuyu o maçı kazanmaya ikna edemez ve inandıramazsınız. Ve nitekim Fenerbahçe uyanan Itoudis’in savunma organizasyonları ile 94-88 kazanıp soluk alan taraf oldu. Pana ise resmen çöktü. Nigel Hayes Davis müthiş zeka ve oyun görüşü ile inanılmaz bir galibiyeti getiren Baş Mimar oldu. Önümüzdeki Bayern Münih ve Monaco maçlarının Ataşehir’de olduğunu düşünürsek Fenerbahçe için geri dönüşün güçleneceği bir döneme giriyor diyebiliriz. Calathes eki takımına karşı çok mücadele edip oyunu hiç bırakmayan aktörlerin başında yer aldı. Uzatma dahil 10 dakikalık silkelenme Fenerbahçe’ye sezon devamında zirve yolunda çok şey katabilir. Ancak silkinip eski emekçi ve savaşan takım olmaları gerekiyor. Sarı-lacivertliler lüks oyunculardan kurulu bir yıldızlar topluluğu olmadığını ve sadece çok savaştığında başarılı olabilecek bir kadro olduğunu hatırlamalı. Yoksa Play-off ve F4 hayalleri bir anda kabusa döner. Hatırlatmak istedim.
Kazanan daima haklıdır deyip sarı-lacivertli takımı karakterli mücadelesi için alkışlayıp hayata devam edelim. Avrupa’nın gözde Koçu Itoudis konsantre olduğunda neler yapabildiğini kanıtlamış bir Koç. O da bu bölümü asla unutmamalı. Tebrikler Fenerbahçe.
Naçizane…
