Eurohoops’un Tyler Dorsey detaylı analizi
Turkish Airlines EuroLeague’deki iddialı temsilcilerimizden Fenerbahçe Beko, sezon ortasında son derece flaş bir transfere imza attı. Sarı-lacivertli ekip, uzun süredir ilgi duyduğu Yunan yıldız Tyler Dorsey’le 2.5 yıllık sözleşme imzaladı.
ABD’de başarılı geçen kolej kariyerinin ardından 2017 NBA Draft’inin 41. sırasında Atlanta Hawks tarafından seçilen Tyler Dorsey, profesyonel basketbola Hawks formasıyla adım attı. 2 yıllık ilk NBA deneyiminde NBA ile G-League arasında mekik dokuyan Dorsey, 2019 yazında Maccabi‘ye transfer oldu ve Avrupa basketboluna adım attı.
2 yıllık Maccabi döneminde takımın önemli skor opsiyonlarından biri olan 27 yaşındaki yıldız, kariyerindeki asıl çıkışı ise Olympiakos’ta yakaladı. Geçtiğimiz sezon takımının Final Four bileti almasında büyük pay sahibi olan Dorsey, skorer performansıyla dikkatleri üzerine topladı.
Yazın kulübü Olympiakos’un sözleşme uzatma tekliflerini kabul etmeyen Tyler Dorsey’nin adı, başta Fenerbahçe Beko olmak üzere çok sayıda farklı EuroLeague ekibiyle anıldı. Avrupa’da kendisine yönelik büyük ilgiye karşın Dallas Mavericks‘le anlaşan Yunan yıldız, şansını bir kez daha NBA’de deneme kararı aldı.
2. ABD serüveninde de aradığını bulamayan Tyler Dorsey, Dallas Mavericks‘le hiç resmi bir maça çıkamadı. Bu süreçte yalnızca Mavericks’in G-League ekibi Texas Legends’ın formasını giyen Dorsey, çıktığı 28 maçta 21.9 sayı, 4.8 ribaund ve 2.3 asist ortalamaları tutturdu.
Sonunda Avrupa’ya geri dönmeye ikna olan Yunan yıldız, önümüzdeki 2.5 yıl boyunca Fenerbahçe Beko’nun başarısı için ter dökecek.
Eurohoops Fırın, Fenerbahçe’nin yeni yıldızı Tyler Dorsey’nin oyunundaki artıları ve eksileri mercek altına alıyor.
Artıları
EuroLeague’de sezona müthiş bir başlangıç yapan Fenerbahçe Beko, ilerleyen haftalarda başlardaki form durumunu korumakta zorlanmış ve alınan üst üste yenilgilerle istikrarsız bir süreç yaşamıştı. Şu sıralar hala ligin en ciddi Final Four adayları arasında gösterilen Fenerbahçe, form durumunu toparlamış olmasına karşın halen özellikle oyunun hücum yönünde bazı sorunlar yaşayabiliyor.
Bu noktada sezona çok formda giren Nick Calathes’in şu sıralar başlardaki halini mumla aratması, Scottie Wilbekin, Marko Guduric ve Carsen Edwards üçlüsünün istikrar problemleriyle birleşince bir süredir kısa rotasyonuna ekstra bir takviyenin gerekliliği tartışılıyordu. Artık normal sezonun bitimine 9 maç kala Fenerbahçe, olabilecek en iddialı hamlelerden birini gerçekleştirdi.
Günümüzde Avrupa transfer pazarının iyice daralmasıyla birlikte çoğu takım, kısa rotasyonu için tam olarak aradığı profilde isimleri bulmakta zorlanıyor. Skorer yeteneklerini ve kalitesini geçtiğimiz sezon Olympiakos formasıyla net şekilde kanıtlayan Tyler Dorsey; sadece Fenerbahçe Beko’nun değil, Avrupa’da her takımın kadrosunda bulundurmak isteyeceği türden bir yetenek.
O zaman geçelim Tyler Dorsey’nin hangi nedenlerden dolayı çok değerli bir yetenek olduğuna.
Bu noktada bana kalırsa söze önce Dorsey’nin geçtiğimiz sezonki Olympiakos serüveninden başlamak gerek. Koç Georgios Bartzokas yönetiminde yıllar içerisinde adeta takır takır işleyen bir sistem takımına dönüşen Olympiakos, sahadaki oyuncuların rol tanımlarının bariz şekilde belli olduğu ve sürekli birbirlerini tamamlayacak şekilde hareket ettikleri bir ekip.
1 sezonluk da olsa Dorsey’nin böyle bir yapıda son derece başarılı şekilde görev alması, bana kalırsa oyuncunun EuroLeague’in en üst seviyesi için değerini katladı.
Tyler Dorsey’nin top elindeyken çok kıymetli bir hücumcu olduğu ve toplu oyunda üst düzey skorer becerilere sahip olduğu bariz bir gerçek. Buna karşın EuroLeague’de bir takımın başarıya ulaşabilmesi için sadece bireysellik değil, sahadaki tüm oyuncuların birbirlerini hem toplu, hem de topsuz oyunda tamamlayabildikleri bir yapının oluşması gerekiyor.
Bu nedenden dolayı üst düzey hücum becerilerine sahip çoğu oyuncu, top ellerine daha az değiyorken yeterince verimli olamadıkları için EuroLeague sahnesine uyum sağlayamadı. Bu adaptasyon sürecini doğru şekilde atlatıp hem toplu, hem de topsuz oyunda takımlarına katkı sağlayabilen oyuncular, yıllarca Avrupa’nın en üst seviyesinde adlarından söz ettirebildiler.
Tyler Dorsey ise top eline alışık olduğundan çok daha az değiyorken bile formasını giydiği takım için müthiş bir hücum opsiyonu olabileceğini geçtiğimiz sezon kanıtladı.
Koçu Georgios Bartzokas tarafından geçtiğimiz sezon ağırlıklı olarak topsuz hareketliliğiyle öne çıkması gereken aksiyonlarda tercih edilen Yunan yıldız, özellikle topsuz perde çıkışlarında birden fazla hücum tehdidi yaratabilmesi sayesinde rakip savunmaları çok zorladı.
Şu sıralar Fenerbahçe Beko koçu Dimitris Itoudis, takımın ABD’li yıldızı Scottie Wilbekin’i Dorsey’nin Olympiakos’taki rolüne benzer bir şekilde kullanıyor. Maccabi dönemine göre topla çok daha az oynayan Wilbekin, sahada daha çok topsuz perdeleme çıkışı aksiyonlarındaki becerisi ve topsuz hareketliliğiyle öne çıkıyor.
Koç Itoudis’in Wilbekin’le benzer şekilde kullanmaya çalıştığı bir isim daha var, o da Carsen Edwards. Yetenek paketi bakımından çok üst düzey bir isin olmasına karşın Edwards, henüz Avrupa basketboluna adapte olabilmiş değil. Bu nedenle bir türlü beklenen istikrarda bir performans ortaya koyamayan genç skorer, kadroda Wilbekin kadar güvenilir bir opsiyon değil.
Bu noktada çok büyük ihtimalle Wilbekin’le benzer bir rolde kullanılacak olan Dorsey, haliyle Carsen Edwards’dan farklı olarak kendisini EuroLeague sahnesinde ispatlamış bir oyuncu. Böylelikle Fenerbahçe, Wilbekin’in sahada olmadığı anlarda da çok güvenilir bir ikincil top yönlendiriciyi bundan böyle kadrosunda bulunduracak.
Öncelikle oyununda müthiş bir şut tehdidine sahip olan 27 yaşındaki Dorsey, sahada şutun her türlüsünde yüksek yüzdeli isabet bulabiliyor. Köşe veya forvetten denediği sabit şutlarda savunmacısı yardıma gittiği anda cezayı kesebilen Dorsey, bu sayede savunmacısını üzerinde tutarak takımının oynadığı aksiyonlara alan açabiliyor. Bunun yanı sıra hareketli attığı şutlarda ise topu elinden çabucak çıkarabilen Yunan yıldız, ayrıca ayaklarını da şut için çok çabuk kurarak karşısındaki savunmacı hamle yapamadan çoğunlukla topu potaya yollamış oluyor.
Oyuncusunun hareketli şutlarda bile yüksek yüzdeyle isabet bulabildiğini elbette çok iyi bilen koç Bartzokas, bu nedenle Dorsey’i topsuz perdeleme çıkışı aksiyonlarında çok sık kullandı. Bu noktada 27 yaşındaki skorerin şutör becerisinin yanı sıra farklı hücum tehditleri de yaratabilmesi, Olympiakos hücumlarına farklı bir boyut kattı.
Uzunun topsuz perdelemesinden çıkıp pası aldıktan sonra şutu yollamak yerine güçlü tarafı olan sağından çembere atak ettiği zaman Dorsey, boyalı alanda müthiş bir bitirici olmamasına karşın fakelerden çok sık faydalanıyor. Oyuncunun bu özelliği, çembere gidip sayıyı bulamadığı anlarda bile rahatlıkla faul alıp serbest atış çizgisine gelebilmesine neden oluyor.
Çembere atak tehdidinin yanı sıra çok da etkili bir orta mesafeci olan Dorsey, dripling üzerinden pull up dediğimiz şutlarda rahatlıkla isabeti bulabiliyor. Ayrıca yine müthiş diyebileceğimiz bir seviyede olmasa bile belli ölçüde pasör becerilerine sahip olan Yunan yıldız, toplu hareketiyle rakip savunmayı üzerine çekip boştaki takım arkadaşlarını görebiliyor.
Tyler Dorsey’nin özellikle sağından çembere atak etmeye başladığı zaman birden fazla hücum tehdidi yaratabilmesi, rakip savunmaları farklı önlemler almaya itiyor. Bunlardan en meşhuru ise yönlendirme savunması.
Geçtiğimiz sezon Yunan skorerin eşleştiği çoğu oyuncu, pası topsuz hareket aksiyonunun devamında aldığı zaman sağını kapatarak Dorsey’i daha zayıf olan tarafına, yani soluna doğru yönlendirmeye çalıştı. Bu noktada 27 yaşındaki yıldız, elbette solundan çembere yaptığı ataklarda belirli ölçüde sınırlanıyor.
Yine de hem soluna doğru bir adım atıp rahatlıkla üçlüğü bulabilen, hem de yine solundan devam edip dripling üzeri orta mesafeyi çembere yollayabilen Dorsey, rakip savunmalar için ney yapacağının tahmin edilmesi çok güç bir isim. Yıldız skorerin sahadaki bu tahmin edilemez profili, bir hücumcu olarak değerini iyice katlıyor.
Dorsey’nin oyununa dair bir diğer çok pozitif detay ise özellikle yarı saha hücumlarında pası alamadığı anlarda bile sürekli hareket halinde olması. Yunan yıldızın sürekli hareket olarak toplu oyuncu için pas açıları yaratmaya çalışması, haliyle rakip savunmayı da rotasyona zorluyor. Dorsey’nin çok keskin bir şutör olarak topsuz hareket ettiği yere savunmacısını da peşinden sürüklemesi, o an takımının oynamaya çalıştığı ana aksiyon için alanların iyice açılmasına da yardımcı oluyor.
Soru İşaretleri
Tyler Dorsey’nin oyunun hücum yönü bakımından ne kadar değerli bir oyuncu olduğuna detaylıca değindiğime inanıyorum. Bu nedenle artık Dorsey için soru işaretlerinin ortaya çıkmaya başladığı asıl yerden, yani oyunun savunma kısmından bahsetmeye başlayabilirim.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Tyler Dorsey her ne kadar çok kıymetli bir hücumcu olsa da iş savunmacılığa gelince güvenilirlikten biraz uzak bir profil. Dorsey’nin savunmasına dair soru işaretleri, oyuncunun geçtiğimiz sezon Olympiakos’ta zaman zaman bazı maçların kritik bölümlerini kenarda geçirmesine neden oldu.
Olympiakos koçu Georgios Bartzokas, geçtiğimiz sezon Tyler Dorsey’i savunmada olabildiğince saklamaya çalıştı. Buna karşın EuroLeague’deki tüm takımlar, Dorsey’nin savunmada yol açabileceği olası zaafiyetlerin farkındalar.
Bu nedenle çoğu takım, Olympiakos’a karşı sürekli Yunan yıldızın eşleşmesindeki oyuncu üzerinden atak ederek Dorsey’nin sahada olduğu bölümleri artıya çevirmeye çalıştı.
Bu noktada 27 yaşındaki yıldız, kesinlikle oyunun savunma yönünde tembel diyebileceğimiz türden bir oyuncu değil. Buna karşın özellikle birebirlerde çok kolaylıkla geçilen Dorsey, çoğu zaman takımını erkenden switch yapmak durumunda bıraktı. Bu durum, Olympiakos’un switchler sonucunda oluşan ters eşleşmeleri savunmak için ekstra çaba sarf etmesine sebebiyet verdi.
Ayrıca Yunan skorer, savunmada kendisine yapılan perdelemelerde de olması gerekenden çok daha çabuk yenilebiliyor. Dorsey’nin perdelemelerde rahat eksilme eğiliminde olması, yine savunmayı çoğunlukla fazladan switche ve rotasyona zorlayabiliyor.
Bir de Yunan yıldıza dair gözüme çarpan farklı bir durum var (en azından izlediğim maçlarında), hücumda pas isteyip alamadıktan sonra savunmaya dönüşte belirgin düzeyde bir motivasyon kaybı yaşayabiliyor. Bu gibi anlarda Dorsey, özellikle rotasyonda konsantrasyon kaybı yaşamaya ve pozisyonunu kaybetmeye çok daha meyilli hala geliyor.
Yine de bu konuya Fenerbahçe yönünden bakacak olursak sarı-lacivertli ekip, EuroLeague’de switch savunmasını en aktif kullanan ekiplerden biri. Switch sonrası oluşan ters eşleşmelere karşı Nigel Hayes-Davis, Dyshawn Pierre ve Johnathan Motley gibi agresif yardım savunmacılarını kadrosunda bulunduran koç Dimitris Itoudis’in ekibi, Dorsey’nin uzun-kısa ters eşleşmesine atak etmeyi hedefleyecek takımları püskürtebilecek bir savunma yapısına sahip.
Ayrıca 2 numara pozisyonunda sürelerini Tyler Dorsey’le paylaşması beklenen Scottie Wilbekin, Yunan yıldızın aksine ligin en etkili savunmacı kısalarından biri. Rotasyonda Wilbekin gibi bir savunma opsiyonunun da varlığı, Dorsey’nin neden olabileceği savunma zaafiyetlerini sınırlayacaktır.
Yazının ilk bölümlerinde de bahsettiğim üzere Fenerbahçe Beko, playoff yolunda emin adımlarla ilerlemesine karşın şu sıralar kısa rotasyonundan istikrarlı katkı alamıyor. Sezona müthiş bir başlangıç yapan deneyimli oyun kurucu Nick Calathes, ilk haftalardaki form durumunu mumla aratıyor.
Bunun yanı sıra müthiş bir oyun zekasına sahip olmasına karşın Calathes, hiçbir zaman EuroLeague sezonunun son düzlüğü için çok güvenilir bir oyun kurucu profili olmadı. Bu durumun bariz bir örneğini geçtiğimiz sezon Barcelona’yla hem EuroLeague Final Four’u, hem de İspanya Ligi finallerinde gördük.
Bu noktada takımın oyun kuruculuk yükünü çok büyük ölçüde Marko Guduric üstlenmiş durumda. Sezona müthiş bir başlangıç yapmasına karşın devamında Calathes gibi form durumu düşmeye başlayan Guduric, son olarak Partizan deplasmanında kusursuza yakın bir oyun ortaya koydu ve temsilcimizi galibiyete taşıdı. Attığı 25 sayının yanında 7 de asist yapan Sırp yıldız, kariyerinin en etkili performanslarından birini sergiledi.
Yine de şöyle bir durum var: Şu sıralar takımın ana oyun kurucusu gibi oynayan Guduric, Fenerbahçe’nin sezonun en kritik bölümü için tamamen güvenebileceği kadar istikrarlı bir profil hiçbir zaman olmadı. Hatta Partizan maçındaki performansından önce topla daha az oynadığı bir rolde kullanılması gerektiği tartışılan Sırp yıldız, Tyler Dorsey hamlesiyle birlikte oyun kurucu rolünde devam edecek gibi gözüküyor.
Geçtiğimiz sezon Olympiakos’ta 2 numara rolünde, yanı Kostas Sloukas’ın yanında ikincil top yönlendirici olarak parlayan Dorsey, çok büyük ihtimalle Fenerbahçe’de de buna benzer bir rolde kullanılacak. Yazın Yunanisyan Milli Takımı’nda Dorsey’le birlikte çalışan koç Dimitris Itoudis, 27 yaşındaki skoreri Olympiakos dönemindekine çok benzer bir rolde tercih etti.
Tyler Dorsey her ne kadar çok değerli bir ekleme olsa da Fenerbahçe Beko için muhtemelen en ideal senaryo; hem Nick Calathes’in omuzlarındaki oyun kuruculuk rolünü üstlenebilecek, hem de Marko Guduric’in sahada daha tamamlayıcı rolde kullanılabilmesini sağlayabilecek bir oyun kurucu eklemesi olurdu. Tyler Dorsey ise bu tanımın aksine skorer yönüyle sahada fark yaratabilen bir 2 numara.
Elbette şunu atlamamak lazım: Normal sezonun bitimine 9 hafta kala kadronun tüm dertlerine derman olabilecek bir eklemeye imza atmak imkansız gibi bir şey, özellikle de Avrupa basketbolunda gün geçtikçe daralan oyuncu havuzunu göz önünde bulundurduğumuz zaman.
Duruma bu perspektiften bakarsak sezonun sonlarına yaklaşılırken Tyler Dorsey kalibresinde bir yıldızı kadroya ekleyebilmek, Fenerbahçe açısından çok kıymetli bir gelişme. Ayrıca Dorsey hamlesini sadece bu sezona endeksli değil, gelecek yılları da göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz lazım. Fenerbahçe’yle 2.5 yıllık NBA çıkışsız bir kontrat imzalayan Yunan yıldız, büyük bir sürpriz yaşanmadığı takdirde 2025 yazına kadar kariyerine ülkemizde devam edecek.
Tüm bunlardan bağımsız olarak Dorsey, geçtiğimiz yaz kariyerinde bir kumar oynadı ve kaybetti. Başta Olympiakos ve Fenerbahçe gibi kulüplerin kendisini çok istemesine karşın Yunan yıldız, şansını bir kez daha NBA’de denemeyi tercih etti ve yine aradığını bulamadı. Bunun üzerine sezon ortasında Dallas Mavericks tarafından serbest bırakılınca bir kez daha eline Avrupa’ya geri dönme fırsatı geçti, Dorsey ise bu sefer G-League’de kalıp son kez NBA ihtimali için elinden geleni yapmaya çalıştı. Yine olmadı.
Bu açıdan baktığımızda Yunan yıldız, Fenerbahçe Beko’ya kariyerinde aldığı son 2 kritik kararda aradığını bulamamış ve öz güveni bir nebze olsun zedelenmiş olarak geliyor. Yine de bu durum, Dorsey’nin 2. EuroLeague dönemi için oyuncunun üzerinde ekstra bir motivasyon unsuru yaratacaktır. Kısacası Tyler Dorsey, başarısız geçen son döneminin izlerini Fenerbahçe formasıyla silip kendini EuroLeague sahnesinde bir kez daha kanıtlamak için elinden gelen tüm çabayı ortaya koyacaktır.
Sonuç olarak baktığımız zaman Tyler Dorsey, kalitesiyle Fenerbahçe Beko’nun hücumdaki tavanını kesinlikle yukarılara doğru çekecektir. Yine de oyuncunun temsilcimiz açısından sezonun gidişatına ne derece keskin bir etki yapacağını zaman gösterecek.