Efes seyircinin eforunu fark etmeli !

Euroleague’deki temsilcilerimizden Anadolu Efes bu akşam ligin favori ekiplerinden biri olan  Barcelona’yı konuk edecek.

Bugüne kadar oynadığı 7 maçta 2 galibiyet 5 yenilgi alan ve moral-motivasyon olarak sıkıntılı olan Efes evinde oynadığı 3 maçta Asvel ve Kızılyıldız’ı yenebildi. Evinde Fenerbahçe ve deplasmanda Monaco-Bayern Münih ve Real Madrid’e kaybetti. Genel olarak baktığımızda geçmiş yıllara göre çok fazla sayı yediği ve hücumda temposunun epey düşük olduğunu görüyoruz. Alınan net savunma ribaundlarının azlığı nedeniyle hızlı hücum sayısı da eski oranın çok altında. İşçi Arılar Moerman-Singleton-Anderson-Simo-Yiğitcan gibi isimlerin yerini aynı özelliklerde oyuncular ile tamamlamayıp sadece hücum düşünen oyuncuları transfer etmek düşüşün ana nedenleriydi. Kısaca gidenlerin yeri dolmadı. Clyburn çok büyük yetenek olsa da büyük oranda yarı saha Basketbolunda çok daha etkili olan ve kendi oynamayı seven bir isim. Hızlı hücumlarda az görünen bir oyuncu. Efes’in bu yıl ki ribaund sıkıntısına destek vermesi de hızlı hücumlara katılmasına engel oluyor. Efes sıkıştığında tıpkı CSKA’daki gibi topu orta saha civarında alıp bire bir oynuyor. En sevdiği ve etkili olduğu şey bu sahada. Ancak oyunun akışkanlığı da bitiyor çünkü diğer 4 oyuncu sadece pozisyonu izliyor. Efes’in Real deplasmanında bulduğu hızlı hücum sayısı sıfır (0) !

Geçen hafta Real maçı için ‘Efes mutlaka düşük tempoyu tercih etmeli ve Real’i devreye sokmamalı’ gibi şeyler yazmıştım. Bu gece ise tam tersini söyleyeceğim çünkü sete sette eski etkinliğini kaybeden Efes’in mutlaka AVANTA SAYI dediğimiz hızlı hücumları zorlaması gerekir. Barcelona-Milano maçını izlediğimde dehşete düşmüştüm çünkü iyi oyun kurucuları olmasına rağmen Milano gördüğü aşırı topa baskı nedeniyle hücum etmeyi bırakın orta sahayı zor geçiyordu.

Barça’ya geldiğinde uzun süreli garanti kontratlar nedeniyle istediği transferleri yapamayan Jasikevicius ilk kez bu sene hayalindeki takıma yakın bir takım kurdu. Topa baskı işini iyice abarttı. Rakipler bu savunmayı aşıp oyun kurmakta zorlanıyor ve çok verimli hücum organize edemiyorlar. Micic’i oyun için mutlaka dinlendirmek gerek. Yani topu genelde Braynt’ın getirmesi bir nebze Micic’i rahatlatır. Polonara ve Mbaye kalıcı olmak istiyorlarsa emek vermeli ve katkı yapmalılar. Başta Polonara olmak üzere ikisi de boş bakıyor. Son 2 yılın EL şampiyonunda oynadıklarının farkına varmalılar. Menajerleri ikisini de ikaz etmeli yoksa seneye Euro Cup’ta oynarlar !

Efesli oyuncuların bu sene ilk kez İT DALAŞI’na girişip bu işi çözmeleri gerek. Hedef yenen sayı 65 seviyesi olmalı. Üstü zor tolere edilir ya da edilmez. Çok inanılmaz bir hücum yüzdesi yakalanmazsa tabi ki…

Galibiyet yeni sayfa açıp tüm olumsuzlukları bir anda mahzene kapatabilir. Ancak olası yenilgide bu kez takım halinde mahzene inilir…bilginize !

Zor günleri seven Efes bugün yine 15.000 seyirci önünde ve rakibi boğan bir atmosferde oynayacak. Oyuncuların bunun da farkında olması gerekir çünkü taraftar biletleri satışa çıktığı an tüketiyor. Seyircinin eforu ne yazık ki takımdan çok daha fazla !!

Güzel ve mutlu bir gece olsun…