Efes kolayı zora çevirdi ama kazandı
Euroleague’de kötü gidişe İstanbul’daki Barcelona ve İtalya’daki Milano galibiyetleri ile DUR diyen Anadolu Efes çok zorlu bir maç sonunda Virtus Bologna’yı 85-80 yenerek çıkışını sürdürdü.
Maçın başından itibaren ağırlığını hissettirip önde giden ve oyunun temposunu kontrol eden Efes rahat kazanacak bir hava verdi. Clyburn ve Beabouis’nın hücumdaki etkili performansları Tibor tarafından da destek bulunca skor sıkıntısı yaşanmadı. Tartışılan Polonara transferi muhtemelen İtalyan oyuncu üzerinde ağır baskı kurmuş olmalı ki bu gece de ortalarda pek görünmedi. Oynadığı 10.45 dakikada sadece 2 sayılık basket bulan Polonara’nın istatistiklere yansıyan hiç bir olumlu yönü olmadı. Geçen yıl Fenerbahçe büyük umutlarla transfer etmiş ancak ilerleyen bölümde beklenen katkıdan uzak kalında Koç Djordjevic tarafından tribüne yollanmış ve play-off’ta hiç forma giymemişti. Bu sezonda da Efes’i yanıltacak gibi duruyor şimdilik. Umarım yanılırım…
İtalyan ekibi Atina deplasmanında uzatma oynayıp yorgun dönmüştü ama maç boyunca çok iyi mücadele etti. Basketbol bazında doyurucu olmasa da seyircinin ateşi ile zaman zaman oyunun içine girdiler. Ancak genelde saman alevi gibi oldu. Efes hata yapmadıkça kazanma sınırına gelme ihtimalleri bence hiç yoktu. Hücum sahasında sakin ve seçerek pozisyonları kullanıp başarılı olan Efes savunmada da çok zorlanmadı ilk yarıda. Teodosic’in gayretleri diğer oyuncuları işin içine dahil etti dakikalar ilerledikçe. Hackett dışında yıldıza yakın seviyede İtalyan oyuncusu olmayan Bologna emek harcayarak ve topu paylaşarak oyuna tutundu. Özellikle Iffe ve Ojeleye ile skordan kopmayan İtalyan ekibi ribauntlarda etkili oldu. Tibor ise hücumda attı ama savunmada pek tutamadı. Ojeleye-Mickey ve Jaiteh ile çember altı ve ribauntlarda daha etkili olan Bologna idi. İtalyanlar Efes’e göre daha fazla hücum ribaundu alıp baskete çevirerek farkın büyümesini engellemeye çalıştılar.
3.periyot Efes Beabouis ve M’Baye ile çok skor üretince Clyburn ve Micic de rahatladı. M’baye 3. periyot 3 tane üçlük basket bulunca fark 14 sayıya çıktı. Scariolo’nun molası sonrası Efes istikrarını sahanın iki tarafında da koruyamayınca Bologna farkı 8 sayıya kadar indirip yeniden inanç seviyesini arttırdı. Son periyota 10 sayı önde giren Efes’te anlamsız top kayıpları ve boş atışlar çoğalınca seyircinin gayreti ile Bologna yavaş yavaş geri döndü ve farkı 5 sayıya indirdi. Teodosic acaip şeyler yapıp teknik faul ve diskalifiyeye neden olunca ‘Bu iş tamamdır’ dedim. Fark yine yükselirken bu kez Micic acaip şeyler yapmaya başladı çünkü 2 ligde de aralıksız 35 dakika ve üstü seviyelerde oynayınca mental yorgunluğu devreye giriverdi. Bütün emekler çöpe gitmek üzereyken KOMUTAN Clyburn’un 7 metreden attığı üçlük ile fark 4 sayıya çıkınca Efes soluk aldı ve maçtan 85-80 galip ayrılıp 7. sıraya yükseldi. Hakemlerin tutarsız yönetimi geceye damgasını vururken Efes İtalya’dan çifte galibiyet ile dönmüş oldu.
Ancak…Polonara ve Zizic yine soru işaretleri yaratırken M’Baye elinden geleni yaptı. Hem skor hem de savunmada büyük katkı verdi. Ribaunt konusunda ise destek durumu sıfıra yakındı ! Alınan 31 ribauntun 15 tanesini Beabouis ve Clyburn aldı. Gerisi de ikişer üçer diğer oyunculara dağıldı. İki takım da çok az asist üretirken Efes % 33 ve Bologna % 23 ile üçlük isabeti buldular.
Sonuç olarak Efes’in rotasyonu çok dar ve bu şekilde sezon devam etmez. Ya oyuncu alacaklar ya da ellerindeki oyuncuları kazanacaklar. Özellikle Türkiye ligi maçlarında mecbur olmadıkça Micic ve Cluyburn’u kadroya almayıp bazı maçlarda dinlendirmek gerek..mesela Manisa maçı ! Bu kadar ağır yük Micic ve Clyburn’e sakatlığı getirir ve sonra sezon çöpe gider. Ataman mutlaka eleştirdiği Türk oyuncuları kazanmalı ve bazı yabancı oyuncularını korumalıdır. Aynı zamanda Koçu olduğu Milli Takıma da Türk oyuncuları oynatıp,geliştirip getirmelidir ki hedefe gidebilelim. Önümüzde oynayacağımız zorlu Olympiacos maçı öncesi Micic ve Clyburn’u dinlendirip koruyalım çünkü eğer Efes kazanırsa aradaki galibiyet farkı 1’e inecek. Aksi taktirde 3’e çıkacak.
Naçizane…..
